ASMALARDA SALKIM SAYISI DÜŞÜK, REKOLTE DÜŞÜK BEKLENİYOR

EKONOMİ 18.04.2018 - 09:11, Güncelleme: 03.12.2022 - 06:42
 

ASMALARDA SALKIM SAYISI DÜŞÜK, REKOLTE DÜŞÜK BEKLENİYOR

Alaşehir Ticaret Borsası tarafından yapılan 2018 yılı üzüm rekoltesi araştırması umut vermedi. Geçen yıl asma başı 20-25 olan salkım sayısı bu yıl, 10-15 salkım olarak tespit edildi. Tarım Bakanlığı tarafından 2017 yılı kuru üzüm rekoltesi 310 bin ton olarak açıklanmıştı.
Alaşehir Ticaret Borsası, Alaşehir ve Sarıgöl bölgelerinde yaptırdığı araştırmalarda  üzüm rekoltesinin düşüklüğünün yanı sıra, asmalarda uyanmanın çok dalgalı gerçekleştiği, yoğun miktarda ölü kol hastalığı, asmalarda açmayan gözlerin çok olduğu tespit edildi.Doğa koşulları yüzünden rekolte düşüklükleri olağan kabul edilirken, kontrolü üreticinin elinde olan zararlılarla ve hastalıklarla mücadelede ise rekolte düşüklüğünün  kabul edilemeyeceği vurgulandı.    SALKIM SAYISI 10-15 CİVARINDA Alaşehir Ticaret Borsası, Alaşehir ve Sarıgöl bölgelerindeki üzüm bağlarında yaptığı incelemelerde üzüm rekoltesinde geçen yıla oranla endişe verici bir düşüş belirledi. Ticaret Borsası başkanı Hüseyin Soygür,  onu hakkında verdiği bilgide "Rekolte miktarının açıklanması henüz erken, ancak ziraat mühendislerimiz tarafından Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerimizde yapılan araştırmalarda, üzüm bağlarında geçen yıl asma başı 20-25 olan salkım sayısı, bu yıl 10-15 salkım sayısı civarında.  Ziraat mühendislerimizin yaptığı incelemelerde, bağlarda uyanmanın çok dalgalı olduğu, asmalarda yoğun miktarda ölü kol hastalığı ve  açmayan gözlerin geçen yıla oranla daha fazla olduğu,  buna bağlı olarak geçen yıl asma başı 20-25 olan salkım sayısının  bu yıl 10-15 salkım sayısı civarına düştüğü tespit edildi" dedi. SOYGÜR; "YÜKSEK KALİTE VE VERİMİ SAĞLAMAMIZ GEREKİR" Doğal afetler dışında bağlarda yaşanan verim düşüklüğünü önleyebilmek için, hasat sonrası bağların hemen terk edilmemesi gerektiğine dikkat çeken Soygür, külleme,mildiyö ve ölü kol ilaçlamalarına hasattan sonra devam edilmesi ve bağların susuz bırakılmaması gerektiğine dikkat çekti. Soygür şöyle devam etti; "Unutmamalıyız ki, asmalar hasattan sonra kendisini kışa hazırlamaktadır. Susuz kalmış ve hastalıklı bir asmadan ertesi yıl verim beklemek doğru olmaz.  Gerek üretici kesimi gerekse ticaret kesimi bizler sektörün paydaşları olarak birlik ve beraberlik içinde hareket ederek hem kendimizi hem de sektörümüzü korumak zorundayız. Dolayısıyla ülkemizin en büyük gelir kaynağı olan üzümden en yüksek değeri alabilmemiz için, el birliği içerisin de çalışmamamız gerekir. Yüzde 90’ı ihracata giden ürünümüzden en yüksek kalite ve verimi sağlamamız gerekiyor. Hasat dönemi Ağustos ayı ortalarında başlayabileceğini tahmin ediyoruz. Çekirdeksiz kuru üzümün özellikle ihracat ürünü olması sebebiyle ekonomik açıdan oldukça önemli ve stratejik bir ürün ve dünya pazarında, gerek ürün kalitesi bakımından gerekse üretim miktarı bakımından saygın bir yerimiz var."   "BİLİNÇLİ TARIM  İÇİN SEMİNERLER DÜZENLİYORUZ" Kontrol edilmesi mümkün olmayan doğa koşulları nedeniyle tarımsal ürünlerde rekolte düşüşlerinin kabul edilebilir olduğunu ifade eden Soygür, "Ancak kontrolü elimizde olan hastalık ve zararlılarla mücadelede çok dikkatli hareket etmemiz gerekli. Gereksiz yere bitkiye ve toprağa atılan her kimyasalın hem toprağa hem de bizlerin sağlına zarar verdiğini unutmayalım. Kuru üzümde de kalıntı miktarının kabul edilen sınırlarda olması ihracatımızın sürdürülebilirliği için zorunludur. Üreticilerimizin daha dikkatli olması ve ilaç kullanımında bilinçli hareket etmesi bu anlamda büyük önem taşımaktadır. Bu konuda  sezon başından başlayıp, sezon sonuna kadar üreticilere bilgilendirme eğitimleri veriliyor, üretici toplantıları düzenleniyor, afişler basılarak üretici bölgelerinde dağıtımı yapılıyor" şeklinde konuşarak sözlerini tamamladı.
Alaşehir Ticaret Borsası tarafından yapılan 2018 yılı üzüm rekoltesi araştırması umut vermedi. Geçen yıl asma başı 20-25 olan salkım sayısı bu yıl, 10-15 salkım olarak tespit edildi. Tarım Bakanlığı tarafından 2017 yılı kuru üzüm rekoltesi 310 bin ton olarak açıklanmıştı.

Alaşehir Ticaret Borsası, Alaşehir ve Sarıgöl bölgelerinde yaptırdığı araştırmalarda  üzüm rekoltesinin düşüklüğünün yanı sıra, asmalarda uyanmanın çok dalgalı gerçekleştiği, yoğun miktarda ölü kol hastalığı, asmalarda açmayan gözlerin çok olduğu tespit edildi.Doğa koşulları yüzünden rekolte düşüklükleri olağan kabul edilirken, kontrolü üreticinin elinde olan zararlılarla ve hastalıklarla mücadelede ise rekolte düşüklüğünün  kabul edilemeyeceği vurgulandı.   

SALKIM SAYISI 10-15 CİVARINDA

Alaşehir Ticaret Borsası, Alaşehir ve Sarıgöl bölgelerindeki üzüm bağlarında yaptığı incelemelerde üzüm rekoltesinde geçen yıla oranla endişe verici bir düşüş belirledi. Ticaret Borsası başkanı Hüseyin Soygür,  onu hakkında verdiği bilgide "Rekolte miktarının açıklanması henüz erken, ancak ziraat mühendislerimiz tarafından Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerimizde yapılan araştırmalarda, üzüm bağlarında geçen yıl asma başı 20-25 olan salkım sayısı, bu yıl 10-15 salkım sayısı civarında.  Ziraat mühendislerimizin yaptığı incelemelerde, bağlarda uyanmanın çok dalgalı olduğu, asmalarda yoğun miktarda ölü kol hastalığı ve  açmayan gözlerin geçen yıla oranla daha fazla olduğu,  buna bağlı olarak geçen yıl asma başı 20-25 olan salkım sayısının  bu yıl 10-15 salkım sayısı civarına düştüğü tespit edildi" dedi.

SOYGÜR; "YÜKSEK KALİTE VE VERİMİ SAĞLAMAMIZ GEREKİR"

Doğal afetler dışında bağlarda yaşanan verim düşüklüğünü önleyebilmek için, hasat sonrası bağların hemen terk edilmemesi gerektiğine dikkat çeken Soygür, külleme,mildiyö ve ölü kol ilaçlamalarına hasattan sonra devam edilmesi ve bağların susuz bırakılmaması gerektiğine dikkat çekti. Soygür şöyle devam etti; "Unutmamalıyız ki, asmalar hasattan sonra kendisini kışa hazırlamaktadır. Susuz kalmış ve hastalıklı bir asmadan ertesi yıl verim beklemek doğru olmaz.  Gerek üretici kesimi gerekse ticaret kesimi bizler sektörün paydaşları olarak birlik ve beraberlik içinde hareket ederek hem kendimizi hem de sektörümüzü korumak zorundayız. Dolayısıyla ülkemizin en büyük gelir kaynağı olan üzümden en yüksek değeri alabilmemiz için, el birliği içerisin de çalışmamamız gerekir. Yüzde 90’ı ihracata giden ürünümüzden en yüksek kalite ve verimi sağlamamız gerekiyor. Hasat dönemi Ağustos ayı ortalarında başlayabileceğini tahmin ediyoruz. Çekirdeksiz kuru üzümün özellikle ihracat ürünü olması sebebiyle ekonomik açıdan oldukça önemli ve stratejik bir ürün ve dünya pazarında, gerek ürün kalitesi bakımından gerekse üretim miktarı bakımından saygın bir yerimiz var."

 
"BİLİNÇLİ TARIM  İÇİN SEMİNERLER DÜZENLİYORUZ"

Kontrol edilmesi mümkün olmayan doğa koşulları nedeniyle tarımsal ürünlerde rekolte düşüşlerinin kabul edilebilir olduğunu ifade eden Soygür, "Ancak kontrolü elimizde olan hastalık ve zararlılarla mücadelede çok dikkatli hareket etmemiz gerekli. Gereksiz yere bitkiye ve toprağa atılan her kimyasalın hem toprağa hem de bizlerin sağlına zarar verdiğini unutmayalım. Kuru üzümde de kalıntı miktarının kabul edilen sınırlarda olması ihracatımızın sürdürülebilirliği için zorunludur. Üreticilerimizin daha dikkatli olması ve ilaç kullanımında bilinçli hareket etmesi bu anlamda büyük önem taşımaktadır. Bu konuda  sezon başından başlayıp, sezon sonuna kadar üreticilere bilgilendirme eğitimleri veriliyor, üretici toplantıları düzenleniyor, afişler basılarak üretici bölgelerinde dağıtımı yapılıyor" şeklinde konuşarak sözlerini tamamladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve beseylul.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.