RİYAKARLIK VE HAİNLİK

Bir şehir düşünün! 7 medeniyete ev sahipliği yapsın, dağlarından yağ, ovalarından bal damlasın. Üstü yeşil bir cennet, altı cehennemden bir parça olsun.

Öte yandan; bu şehirde; Adam'ım diye sureti haktan görünüp, yola çıktığı şahsiyetleri satan, çeşitli alaverelerle türlü dolaplar çeviren, insan görünümlü ŞEYTAN'ın kol gezdiği, kirli oyunları için kucaktan kucağa oturan münafıkların türediği bir şehir de düşünün! Bunun yanında bu ALA-ŞEHR'İN kaderimidir bilinmez, haini de riyakarı da bol olsun. Siyasi oluşumlardan, kamu kurum ve kuruluşlarına, esnafından çiftçisine, yani 7'sinden 70'ine kadar sayısız fırıldak çevrilsin, ALİ-CENGİZ OYUNLARI OYNANSIN! Nifak doğurmak için soyadına münhasır, alan satanla işbirliği yapan, amirlerini ayakta uyutan, siyasi erki bile tınlamayan,  güç gösterisine giren sahtekarların söz sahibi olduğu bir şehir olsun bu şehir! Görünüşte yaptığı işin hakkını veren görünen, aslında; kadınca sesiyle, erkeğin orospuluğunda rol model olmaya namzet, iş ve işlemlere imza atabilen, ali menfaatleri için takla atmaktan ve yalaklık yapmaktan gocunmayan yavşakların var olduğu bir şehir düşünün! Bu minvalde; 1- KİM BU ŞEYTANLAR? 2- GÜCÜNÜ KİMDEN ALIYORLAR? 3 BU MÜSVETTELERE DUR DİYECEK  VAR MI? Elbette bu soruların cevapları var. Önümüzdeki süreçte, konunun muhatapları samimiyet testinden geçecek. Bizim nazarımızda bu zat-ı muhteremlerin akıbetleri hayr değil. Biz üzerimize düşenden daha fazlasını yapacağımızdan kamu oyunun şüphesi olmasın! Biz ne "YILMAZ" lar gördük. Sonu hüsran olan...! Sözün özü: ADAMLIK MEVKİ MAKAMLA DEĞİL, KARAKTERLE ÖLÇÜLÜR...  ŞİMDİ İCRAAT DA SÖZ DE KONUNUN MUHATAPLARINDA!...