Alaşehir’de Deprem ve Evimiz konulu seminer gerçekleştirildi

Alaşehir Belediyesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen seminere Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, Manisa Çevre Şehircilik ve İklim Değişikli İl Müdürü Melih Melik Kara, Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Genel Başkanı Nazmi Şahin, Manisa yapı denetim kuruluşları derneği Başkanı İnşaat yüksek mühendisi Mesut İçen, Salihli inşaat mühendisleri odası Şube Başkanı İnşaat yüksek mühendisi Hasan Engin, Sarıkız Yapı Denetim Kurulu başkanı Adem Arslan ve Manisa’da hizmet veren 26 Yapı Denetim Kuruluşunun temsilcileri katıldılar. 

"BİNLERCE EV FAY HATTI ÜZERİNDE"
     
Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Genel Başkanı Nazmi Şahin, ”Ülkemiz birinci derece deprem kuşağı içerisinde yer almaktadır. Ülke genelinde 20 İl, 90’ı aşkın ilçe Merkezi içerisinden fay hattı geçmektedir. Ülkemizde 100 Binin üzerinde binanın doğrudan fay hattı üzerinde oturtulduğu düşünülmektedir.
Önerimiz, Ülke genelinde fay hattının geçtiği alanlar üzerinde bulunan yapıların kentsel dönüşüm kapsamına alınarak tasfiye edilmesi gerekmektedir ”dedi.

"DENETİMLER ARTTIRILMALI"

Yapıların kullanma izin belgesi sonrasında,  binaların periodik kontrolü ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Şahin, ”Mevcut duruma göre gerek yapı denetimli binalar olsun, gerekse yapı denetim kapsamı dışında kalan yapılarda, yapı kullanma izin belgesi alındıktan sonra yapılan aykırılıklar kontrol edilmemektedir. Önerimiz, gerek yapı denetimli binalar olsun, gerekse yapı denetim kapsamı dışında kalan yapılarda, yapı kullanma izin belgesi alındıktan sonra üç ile beş yılda bir yapının projesine göre tekrar incelenmesi yönünde mevzuata düzenleme yapılması.1990 yılından önce yapılan bütün binalarında bahse konu olan incelemeye tabi tutulması gerekmelidir”dedi.                                                 

Manisa ve ilçelerinde yapıların deprem yönetmeliğine göre uygun olarak inşa edilmekte olduğunu belirten Şahin, ”Manisa’da 26 yapı denetim firması,384 denetçi mimar mühendis,192 yardımcı kontrol mühendisi, 8 laboratuvar kuruluşu 2198 şantiye şefi tarafından 7 milyon 102 bin070 metre kare alan üzerinde aktif olarak 5 bin 219 adet inşaat denetlenmektedir ”dedi.
   
“Kahramanmaraş Depremlerinin Binalarda Meydana Getirdiği Hasarlar ve Nedenleri”
    
Salihli inşaat mühendisleri odası Şube Başkanı İnşaat yüksek mühendisi Hasan Engin Kahramanmaraş Depremlerinin Binalarda Meydana Getirdiği Hasarlar ve Nedenlerini slayt gösterimi ile anlattı.               

Engin, ”Ülkemizde son yüzyılda meydana gelen 7 büyüklüğü ve üzerindeki depremler içinde, 27 Aralık 1939 tarihinde meydana gelen 7.9 büyüklüğündeki Büyük Erzincan depreminden sonraki en büyük iki deprem olarak kayıtlara geçen 7.7 büyüklüğündeki Kahramanmaraş (Pazarcık, 6 Şubat 2023 saat 04:17) ve 7.6 büyüklüğündeki Kahramanmaraş (Elbistan, 6 Şubat 2023 saat 13:24) depremleri maalesef geride çok büyük yıkım ve acı bıraktı. Kurtuluş savaşında verdiğimiz şehit sayımız, Çanakkale savaşında verdiğimiz şehit sayımız ve kırk yıldır teröre verdiğimiz can kayıplarımızın toplamından çok daha fazla insanımızı Kahramanmaraş depremlerinde toplam 102 saniyede kaybettik..!
    
Mühendislik bilgimiz ve imalat teknolojimiz her ne kadar gelişse de, yönetmeliklerimiz belirli sürelerde bir ne kadar yenilense de her yeni depremde binaların yıkım şekli maalesef aynı şekilde değişmeden devam ediyor. 

Kanımca sorunun kaynağı “Bilgisizlik ve Denetimsizlik”..!
    
Bu depremde de bölgede yaptığımız incelemelerde binalarda daha önceki depremlerde karşılaştığımız yıkım ve hasar şekillerinin hemen hemen aynısıyla karşılaştık. Bu hasar şekillerini genel olarak; Zemin Sıvılaşmasına bağlı hasarlar, Sargı (Etriye) koşulunun sağlanamamasına bağlı hasarlar, kalitesiz beton kullanımına bağlı hasarlar, projedeki tasarım hatalarına (Asmolen döşeme tercihinde edilen ısrar, perde kolon kullanılmaması, kısa kolon hasarı v.b.)  bağlı hasarlar, binalarda inşaat sonrası kullanım sırasında yapılan kolon kiriş kesme/kaldırma v.b. dan kaynaklanan hasarlar şeklinde kategorize edebiliriz. Özellikle Gölbaşı ve İskenderun da meydana gelen zemin sıvılaşmaları sebebiyle binaların çoğu üst yapı bütünlüğü olduğu gibi korunduğu halde dönme, yan yatma ve bir metreye varan mertebelerde oturmalar sebebiyle kullanılamaz duruma gelmiştir. Bu bölgelerdeki zemin yapısı ve yeraltı su seviyesi Alaşehir, Salihli ve Sarıgöl ’ün yeraltı su seviyesinin yüksek olduğu ovalık, alüvyonel zemin üzerinde bulunan mahallelerindeki zemin yapısına çok benzerlik göstermektedir. 2018 yılında Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğine giren bu zemin iyileştirme uygulamasının ne kadar yerinde ve doğru bir iş olduğunu bize Kahramanmaraş merkezli depremler bir kez daha göstermiştir. Zemin iyileştirme uygulamasının doğru yapılıp yapılmadığının yerinde yapı denetim firmalarınca kontrolü de ayrıca hayati öneme haizdir. 
     
Zemin Sıvılaşmasına bağlı binalarda meydana gelen dönme, yatma ve oturmaya hasarları
Binalarda gözlemlediğimiz yıkım ya da ağır hasara sebebiyet veren diğer bir tür hasar da Sargı (Etriye) koşununun sağlanamamış olmasına bağlı hasarlardı. Deprem Yönetmeliğimizce yapılarımızda toptan göçme olmaması için deprem esnasında sünek davranış göstermesi istenir. Binalar, bu sünek davranışı ancak ve ancak Sargı(Etriye) koşulunun “yeterli uzunlukta, yeterli sıklıkta ve 135 derece kancalı” olarak teşkil edilmesiyle gösterebilirler. Böyle sargı koşulu uygulanmamış binalarda depremde etriyelerin nasıl görevini yapamadığını ve kolayca açıldıklarını, boy demirlerinin açılan bu etriyelerden dolayı nasıl burkulduğunu ve betonun ezildiğini bu depremde bir kez daha tecrübe ettik.    
     
Binalarda gözlemlediğimiz yıkım yada ağır hasara sebebiyet veren diğer bir tür hasar da Kalitesiz beton kullanımına bağlı (vibratör kullanılmadığı için iyi yerleştirilmemiş, döküm sırasında gereğinden fazla su kullanıldığı için dayanımını kaybetmiş, döküm sonrasında sulanıp bakımı yapılmadığı için yanmış, erken kalıp söküldüğü için özelliğini yitirmiş beton) hasarlardı. Bu konu ile olarak uygulayıcı meslek gurupları (Usta, Taşeron, Müteahhit) ve yapı denetimde görevli inşaat mühendisleri kaliteli betonu teşkil edebilmek adına; eğilmeye çalışan elemanlarda (Kiriş-Döşeme) betonun %70 dayanıma ulaştığı kabul edilen zamana kadar (bu süre teorikte 7 gün, Pratikte 10-12 gün kabul edilir) betonun hem su ile bakımının yapılmasını hem de betonun kalıpta tutulmasını mutlaka sağlatmalıdır. 
    
Bu yukarıda saydığım hususlarla ilgili olarak inşaatı yapan taşeron, usta, müteahhit meslek guruplarıyla onları denetleyen yapı denetim firmasındaki görevli inşaat mühendisinin mutlaka belirli periyotlarla eğitime alınması ve yaptıkları işin ne kadar hayati öneme haiz olduğunun aktarılması gerektiği kanaatindeyim.
Binalarda gözlemlediğimiz yıkım yada ağır hasara sebebiyet veren diğer bir tür hasar da tasarım hatalarına bağlı hasarlardı. Bu depremler bize binalarda Perde kolon kullanımının önemini bir kez daha göstermiştir. Yeterli sayıda perde kolon kullanımı ile tasarlanmış binalarda. Deprem yönetmeliğimiz her ne kadar perde kolon kullanımını bazı durumlarda zorunlu tutmasa da yeterli sayıda Perde kolon kullanılmış binaların hemen hemen tamamında bu depremde toptan göçme meydana gelmemiştir. Hatta birçoğu hiç hasar almamıştır. Perde kolon kullanımını inşaatlarımızda mutlaka sağlamamız gerektiği düşüncesindeyim. Umarım hatalarımızda ısrarcı olmaktan artık vazgeçer ve bir daha böyle acılar ülke olarak yaşamayız. 
                                      
“Birinci derce deprem kuşağında yer almaktayız”
     
Engin konuşmasının devamında ise,” Birinci derce deprem kuşağında yer almaktayız. Alaşehir’de 28 Mart 1969 tarihinde bir deprem yaşandı ve depremin büyüklüğü Kandilli Rasathanesi kayıtlarına göre 6,5. Depremin ardından gazete sayfalarının manşetlerinde , “Evlerin yüzde 80’i yıkıldı, yer altından sular fışkırdı. İzmir yolu trafiğe kapandı, Tarihten bir miras kalan 800 yıllık Şeyh Sinan Camii bile yaşanan deprem sonrası adeta ortadan ikiye bölündü. Yine dönemin Başbakanı Süleyman Demirel bölgeye ziyarete geldiğinde, Her şeyi yeniden inşa edeceğiz” sözleriyle yerini almıştı. Alaşehir depreminin üzerinden 54 yıl geçti. Umarım ülke yaşadıklarımızdan doğru dersler çıkarır bir daha böyle acılar yaşamayız ”dedi.
“ Depremle yaşamayı öğreneceğiz”

Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, ”Depremle yaşamayı öğreneceğiz. Her şey bir bilim, sağlıkta, teknolojide. Bilimin ışığında ilerlemek zorundayız. Japonya da fay hattı üzerinde yıkılmamış binalar var. Biz Alaşehir Belediyesi olarak, imara açılacak olan iki tane bölgemiz var. Zemin etütleri yaptırdık. 300’e yakın sondaj çalışması yaptırttık. Zemin etütleri için zeo fizik çalışmaları yaptırttık. Canlı fay hattı çalışmaları yaptırttık. Raporlar doğrultusunda yeni açılacak imar alanlarımızda kat sayımız kaç olacak,  ona göre kara vereceğiz. Yeni imar planımızda bu güne kadar yaşadıklarımız gibi can kaybı yaşamak istemiyoruz. Çünkü doğa ile inatlaşmak olmaz, doğa her zaman kazanır” dedi.