Tüccar ile Üzüm Alımı İçin Anlaştınız... Peki, Tüccar Alımdan Vazgeçerse Ne Olur?

EKONOMİ 21.08.2023 - 15:15, Güncelleme: 21.08.2023 - 15:15
 

Tüccar ile Üzüm Alımı İçin Anlaştınız... Peki, Tüccar Alımdan Vazgeçerse Ne Olur?

Artan girdi maliyetleri, bağlar için sulamada yaşanan sorunlar ve özellikle bu yıl etkisini gösteren iklimsel değişiklikler nedeniyle rekolte kaybı ve üzümde yaşanan hastalıklar üzüm üreticileri için durumu oldukça zorlaştırdı. Üreticiler, zaten zor bir sezon geçirirken son günlerde sıkça duyduğumuz bir başka sorun ise tüccar ile üzüm üreticisinin üzüm alımı için anlaşmasının ardından tüccarın keyfi olarak alımdan vazgeçmesi. Yaşanacak böyle bir durumda üzüm üreticilerinin hakları nelerdir. Bu durumda ne yapılabilir?
Son iki yıldır üzüm yetiştiricileri artan girdi maliyetleri nedeniyle gelir gider dengesini koruyamadı. Özellikle bu yıl iklim şartları nedeniyle üzümde verim ve kalite kaybı çiftçiyi kara kara düşündürüyor. Borç batağında olan birçok üretici umudunu yeni sezona ve fiyatlara bağlamış durumda. Döviz kurundaki artış ve kaliteli rekoltenin az olmasından dolayı fiyatlar bir nebze olsun makul seviyede. Ürettiğiniz üzüm için tüccar geldi bağınıza baktı ve üzüm alımı için anlaştınız. Bu süreç içerisinde anlaştığınız için gelen başka teklifleri de geri çevirdiniz. Bir kaç gün sonra tüccar arıyor ve üzümünüzü almaktan vazgeçtiğini belirtiyor. Böyle bir durumda ne yapmanız gerek. Çiftçinin hakları nelerdir ve nelere dikkat etmeli? Yaşanabilecek bu tür olumsuzlukların önüne geçmek için çiftçilerimizin nelere dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatan Av. Mehmet Salcıoğlu; "Böyle bir durumda, tüm yıl geceli gündüzlü emek verip yetiştirdiğiniz ürüne, ABC firması talip oldu diyelim. Sorup soruşturdunuz, en nihayetinde tüm diğer alıcıların tekliflerini reddederek el sıkıştınız ve anlaşmaya vardınız. Bir yıl boyunca uğraşıp yetiştirdiğiniz üzümü sattığınız için keyfiniz oldukça yerinde derken, iki gün sonra tüccardan gelen telefon ile “üzümü almaktan vazgeçtiğini” öğreniyorsunuz. Son yıllarda üzüm fiyatlarının beklentinin altında kalması ile borç batağında olan birçok üretici umudunu yeni sezona ve fiyatlara bağlamış durumda. Sezonun açılması ile tüm yıl emek verip yetiştirdiğiniz ürüne, A firması talip oldu diyelim. Sorup soruşturdunuz, en nihayetinde tüm diğer alıcıların tekliflerini reddederek el sıkıştınız ve anlaşmaya vardınız. Bir yıl boyunca uğraşıp yetiştirdiğiniz üzümü sattığınız için keyfiniz oldukça yerinde derken, iki gün sonra tüccardan gelen telefon ile “üzümü almaktan vazgeçtiğini” öğreniyorsunuz. Şimdi Ne Olacak? Ticaret ile uğraşan kişi öncelikle basiretli, özenli ve dikkatli davranma yükümlülüğü altındadır. Bu kısaca şu demek; iki gün önce alıyorum dediği ve el sıkıştığı malı, fiyat düştü almıyorum diyemez. Eğer derse de sözleşmeden ve ticari teamüllerden kaynaklanan sorumlulukları yerine getirmek, sonucu öngörebileceği işlemleri yapmak zorundadır. Keza diğer tarafta olan çiftçi de mevcut yükümlülüklere uygun davranmakla mükelleftir. Çiftçi ile tüccarın alım –satım iradesi karşılıklı oluştuğu anda, istisnai durumlar hariç olmak üzere sözleşme kurulmuş olur. Her ne kadar öncelikle yazılı sözleşme yapmanızı kesinlikle tavsiye etsem de, el sıkıştığınız anda aranızda bir irade oluşmaktadır. Yazı bir sözleşmenizin olması ileride ispat yönünden elinizi sağlama almanızı sağlayacaktır. Üzüm alım- satımında yazılı sözleşme olması şekil şartı değildir. Bu aşamada, sözleşmenin tarafı olan tüccar artık bu alımdan caydığı için yasal olarak bir takım zarar ve masraflardan sorumludur. Sözleşmenin zayıf tarafı olan çiftçi: • Üzümü başka bir alıcıya daha düşük fiyata satmak zorunda kaldığı için uğradığı kazanç kaybı ve sair zararları • Bu satım nedeni ile bağında yapmak zorunda kaldığı işçilik ve sair masraflarını (ara, temizlik gibi işçilik masrafları su , gübre vb…) • Sözleşmenin yapılmasına ilişkin yaptığı diğer giderler vb… masraflarını, keyfi olarak cayan tüccardan isteyebilir. Eduarda Galeano’nun Latin Amerika’nın Kesik Damarları adlı kitabından da geçen bir cümle “Toprağın zenginliği insanın yoksulluğunu doğuruyor…”bazı coğrafyalarda maalesef şu an için doğru. Ege bölgesi dünyada üzüm ve incir üretiminde alternatifi olmayan bir kalite ve rekolte yetisine sahiptir. Kamu ve diğer tüzel kurumları çiftçiye sahip çıkmalı kötü niyetli kişi ve kurumlardan korumalıdır. Ticari hürriyet anayasal bir haktır fakat tüccarın istediği gibi davranacağı ve rekabet kurallarını ihlal ederek haksız kazanç sağlayacağı bir sistem değildir" ifadelerini kullandı.
Artan girdi maliyetleri, bağlar için sulamada yaşanan sorunlar ve özellikle bu yıl etkisini gösteren iklimsel değişiklikler nedeniyle rekolte kaybı ve üzümde yaşanan hastalıklar üzüm üreticileri için durumu oldukça zorlaştırdı. Üreticiler, zaten zor bir sezon geçirirken son günlerde sıkça duyduğumuz bir başka sorun ise tüccar ile üzüm üreticisinin üzüm alımı için anlaşmasının ardından tüccarın keyfi olarak alımdan vazgeçmesi. Yaşanacak böyle bir durumda üzüm üreticilerinin hakları nelerdir. Bu durumda ne yapılabilir?
Son iki yıldır üzüm yetiştiricileri artan girdi maliyetleri nedeniyle gelir gider dengesini koruyamadı. Özellikle bu yıl iklim şartları nedeniyle üzümde verim ve kalite kaybı çiftçiyi kara kara düşündürüyor. Borç batağında olan birçok üretici umudunu yeni sezona ve fiyatlara bağlamış durumda. Döviz kurundaki artış ve kaliteli rekoltenin az olmasından dolayı fiyatlar bir nebze olsun makul seviyede. Ürettiğiniz üzüm için tüccar geldi bağınıza baktı ve üzüm alımı için anlaştınız. Bu süreç içerisinde anlaştığınız için gelen başka teklifleri de geri çevirdiniz. Bir kaç gün sonra tüccar arıyor ve üzümünüzü almaktan vazgeçtiğini belirtiyor. Böyle bir durumda ne yapmanız gerek. Çiftçinin hakları nelerdir ve nelere dikkat etmeli? Yaşanabilecek bu tür olumsuzlukların önüne geçmek için çiftçilerimizin nelere dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatan Av. Mehmet Salcıoğlu; "Böyle bir durumda, tüm yıl geceli gündüzlü emek verip yetiştirdiğiniz ürüne, ABC firması talip oldu diyelim. Sorup soruşturdunuz, en nihayetinde tüm diğer alıcıların tekliflerini reddederek el sıkıştınız ve anlaşmaya vardınız. Bir yıl boyunca uğraşıp yetiştirdiğiniz üzümü sattığınız için keyfiniz oldukça yerinde derken, iki gün sonra tüccardan gelen telefon ile “üzümü almaktan vazgeçtiğini” öğreniyorsunuz. Son yıllarda üzüm fiyatlarının beklentinin altında kalması ile borç batağında olan birçok üretici umudunu yeni sezona ve fiyatlara bağlamış durumda. Sezonun açılması ile tüm yıl emek verip yetiştirdiğiniz ürüne, A firması talip oldu diyelim. Sorup soruşturdunuz, en nihayetinde tüm diğer alıcıların tekliflerini reddederek el sıkıştınız ve anlaşmaya vardınız. Bir yıl boyunca uğraşıp yetiştirdiğiniz üzümü sattığınız için keyfiniz oldukça yerinde derken, iki gün sonra tüccardan gelen telefon ile “üzümü almaktan vazgeçtiğini” öğreniyorsunuz. Şimdi Ne Olacak? Ticaret ile uğraşan kişi öncelikle basiretli, özenli ve dikkatli davranma yükümlülüğü altındadır. Bu kısaca şu demek; iki gün önce alıyorum dediği ve el sıkıştığı malı, fiyat düştü almıyorum diyemez. Eğer derse de sözleşmeden ve ticari teamüllerden kaynaklanan sorumlulukları yerine getirmek, sonucu öngörebileceği işlemleri yapmak zorundadır. Keza diğer tarafta olan çiftçi de mevcut yükümlülüklere uygun davranmakla mükelleftir. Çiftçi ile tüccarın alım –satım iradesi karşılıklı oluştuğu anda, istisnai durumlar hariç olmak üzere sözleşme kurulmuş olur. Her ne kadar öncelikle yazılı sözleşme yapmanızı kesinlikle tavsiye etsem de, el sıkıştığınız anda aranızda bir irade oluşmaktadır. Yazı bir sözleşmenizin olması ileride ispat yönünden elinizi sağlama almanızı sağlayacaktır. Üzüm alım- satımında yazılı sözleşme olması şekil şartı değildir. Bu aşamada, sözleşmenin tarafı olan tüccar artık bu alımdan caydığı için yasal olarak bir takım zarar ve masraflardan sorumludur. Sözleşmenin zayıf tarafı olan çiftçi: • Üzümü başka bir alıcıya daha düşük fiyata satmak zorunda kaldığı için uğradığı kazanç kaybı ve sair zararları • Bu satım nedeni ile bağında yapmak zorunda kaldığı işçilik ve sair masraflarını (ara, temizlik gibi işçilik masrafları su , gübre vb…) • Sözleşmenin yapılmasına ilişkin yaptığı diğer giderler vb… masraflarını, keyfi olarak cayan tüccardan isteyebilir. Eduarda Galeano’nun Latin Amerika’nın Kesik Damarları adlı kitabından da geçen bir cümle “Toprağın zenginliği insanın yoksulluğunu doğuruyor…”bazı coğrafyalarda maalesef şu an için doğru. Ege bölgesi dünyada üzüm ve incir üretiminde alternatifi olmayan bir kalite ve rekolte yetisine sahiptir. Kamu ve diğer tüzel kurumları çiftçiye sahip çıkmalı kötü niyetli kişi ve kurumlardan korumalıdır. Ticari hürriyet anayasal bir haktır fakat tüccarın istediği gibi davranacağı ve rekabet kurallarını ihlal ederek haksız kazanç sağlayacağı bir sistem değildir" ifadelerini kullandı.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve beseylul.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.